Orada, 15 Nisan akşamı,
Şükrü Saraçoğlu inflatable games Stadında bir ucube vardı.
Spor ruhuna, insanlığa karşı bir ucube.
Fenerbahçeli Emre…
Kimdir bu Emre?
Emre, oynadığı futboldan çok saha içi ve saha dışı tavırlarıyla devamlı tartışılan bir oyuncudur. Mensubu olduğu kulübün federasyon ve hakemler üzerinde tesirden cesaret alarak hemen her maçında hakemlere saldıran, onlara bağırıp çağıran, onları azarlayan, onların her aleyhte kararında üzerlerine yürüyen ve buna rağmen cezalandırılamayan biri.
Maç içerisinde rakiplerine kasti tekme atan, sakatlayıcı hareketlerde bulunan ama cezalandırılmayan biri.
Şampiyonluğa oynadıkları geçen sezonda yeğeni aracılığıyla rakip futbolcuları ayartmaya çalışan ama soruşturulmayan biri.
Kendisini eleştiren basın mensuplarına el kol hareketi çeken biri.
Rakiplerine karşı hakaret eden ırkçı söylemlerde bulunan biri.
Arabasıyla bir çocuğu ezen elini kolunu sallaya sallaya gezen,
Buna rağmen her ne hikmetse Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kanunların işlemediği, işletilemediği biri. Arkasına dayadığı o güç ki, bugün Türkiye’de istediğini her türlü suçuna karşı koruyan, istemediğini suçunun ne olduğunu bilmeden yıllarca hapiste çürüten zihniyettir.
***
Maç sonundaki basın toplantısında Zokora Fenerbahçeli Emre’nin kendisine ırkçı sözler sarf ettiğini açıklayınca; Lig Tvnin canlı yayınına katılan Emre, Zokora’nınkendisine küfür ettiğini kendisinin de ona ‘Negro’ *demiş olabileceğini söyledi. Ertesi dün düzenlediği basın toplantısında bir önceki gün söylediklerini reddetti. Aramızda küfürleşmeler olmuştur ama o ifadeyi kesinlikle söylemedim diye geveledi. Hem de yanında Primier Lig karşılıklı oynarken ırkçı davranışta bulunup ceza aldığı Yobovarken. Fenerbahçeli yöneticiler, teknik kadro Emre’nin maç sonu heyecanıyla ırkçılık yaptığını itiraf etmesinin başlarına ne gibi sorunlar açacağını bildiklerinden düzenledikleri basın toplantısıyla hem Emre’ye söylediklerini yalanlattılar hem de Yobo ile sağlamasını yaptılar. Ya Yobo’nun bir Emre, bir Fenerbahçe için köklerine ihanet etmesine ne demeli!
Ama Emre’nin unuttuğu bir şey var küfürleşmeler bireysel, ırkçılık ise evrensel bir suçtur. Kimse küfürleşmeleri onaylamaz. Hakem yakaladığı takdirde sportmenliğe aykırı hareketten cezalandırır. Ancak ırkçılık insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğundan cezası sportmenliğe aykırı suçlardan kat be kat ağırdır. Hakemin yakalaması gerekmez. Gözlemci raporlarına, şikâyete, itirafa, görüntülerin izlenmesine göre karar verilebilir.
***
Irkçılık olaylarında UEFA’nın tutumuna ilişkin en güzel örnek: Geçtiğimiz yıllarda UEFA Kupasında oynanan Lazio-Partizan maçından sonra Danimarkalı bir futbolseverin Lazio taraftarlarının Partizan takımına karşı yaptığı ırkçı tezahüratları UEFA’ya şikâyet etmesiyle Lazio kulübünün seyirsiz oynama ve para cezasıyla cezalandırılmasıdır. Bunu ilginç kılan ırkçı tezahüratların hakem ve gözlemci raporlarında yer almamasına rağmen bir futbolseverin şikâyeti dikkate alınarak görüntülerin izlenmesi ve ona göre cezalandırılması ciddiyetidir.
İstanbul’da düzenlenen 36. UEFA Kongresinde Başkan Platini futbolu koruma adına nelerle mücadele etmeleri gerektiğinin altını net bir şekilde çizdi.
Irkçılık, şike, şiddet, yasa dışı bahis
Bu konularda sıfır tolerans göstereceklerini ısrarla vurguladılar.
***
Ancak TFF ve Türkiye’yi yönetenler TFF’nin bağlı bulunduğu, kurallarına uymak zorunda olduğu UEFA ve FİFA normlarını ısrarla çiğnemekte ve ayrımcılık yapmaktadır.Bochum Savcılığının başlatmış olduğu yasa dışı bahis ile ilgili dava Türkiye ayağında bir noktaya gelince dosya gündemden düşürülüp daha detayına inilmedi. Sumen altı edildi.
14 Nisan 2011 çıkan Sporda Şiddet Yasası daha ilk uygulama alanında, şike davasından yargılananları kurtarma adına, hiçbir zaman hiçbir koşulda bir araya gelemeyen parlamentodaki partiler elbirliğiyle bir gecede yasayı değiştirdiler. Yoğun kamuoyu tepkisine rağmen Cumhurbaşkanınca geri gönderilen yasayı aynen ve ısrarla çıkardılar.
3 Temmuz 2011 de başlayan ve aleni delilleri ortada olan Şike Davasını bir türlü çözmeyerek, çözümden kaçarak, mağdurları daha mağdur ederek suçluları aklamaya çalışarak, işi örtbas etmeye çalıştılar. Türlü dümenlerle TFF Disiplin talimatının 58.Maddesini uygulamamaya çalışıyorlar.
Bursa-Diyarbakır, Konya-Diyarbakır maçlarında ‘PKK dışarı’ slogan atanlara,’Ermeni Malatya’ diye tezahürat eden Elazığspor taraftarlarına, futbolcusu Campbell a ‘yamyam’ diyen Trabzonspor Eski Başkanı M. Ali Yılmaz’a ne tür yaptırımlar uygulandı?
Ne zaman ki, bu ülkede mağdurun hakkı korunur.
Ne zaman ki, kanunlar herkese eşit uygulanır.
Ne zaman ki, kimseye imtiyaz gösterilmez.
Ne zaman ki, ırkçılığa, şiddete, yasa dışı bahse ve şikeye göz yumulmaz. Her kim olursa olsun gereken cezalar hiç sakınmadan uygulanır.
İşte o zaman futbol bir spor olur. İnsanları eğlendirir. İnsanları bütünleştirir. Kavgaları, düşmanlıkları yok eder.
————————————————————————————————————————————–
*Negro: Zencileri aşağılamada kullanılan ‘pis zenci’ anlamındaki ırkçı bir söylem.
Egemen KALYONCU
18 Nisan 2012
negro pis zenci değil sadece zenci demektir. söylenen laf negro değil fucking nigger. bilgilerinizi kontrol edin bence.yazılarda kalitesiz ……tan fotolar kullanma konusundaki ısrarınızı tebrik ederim. sonuç olarak estetik ve içerik açısında paylaşmaya değer bulmadım yazıyı.
Üstad güzel bir yazı olmuş..Keyifle futbolumuzun kirli yüzünü bir kez daha okumuş olduk..
Egemen kalemine sağlık.Eleştiri yapacağım diye yorumlarını ukalalıkla harmanlayanlar’a da fazla kafayı yorma.
neye göre emek hırsızlığı nerden biliyorsunuz
yargıyı siz belirleyecekseniz kaldıralım mahkemeleri
bu kadar subjektif bir yazı okumadım
iyi günler
birileri irkciligi ciftliklerinde siyah insanlari kole olarak kullanmak ve onlara kotu muamele etmek zannediyor hala.. insanin evrensel algisi brezilya dizileriyle sinirli olunca bu sonuc kacinilmaz zaten.. senin de soyledigin gibi sevgili egemen, irkcilik insanliga karsi islenen bir suctur ve ancak insanliktan nasibini almamislar tarafindan yurutulur ya da ortbas edilir.
Egemen abi yazılarını özlemiştik.Yine mükemmel yazmışsın.Seni seviyoruz abi.
Nefret söyleminin,nefret suçunun takımı,forması rengi olmaz.Her nerede ırkçılık varsa karşısında olmalıyız.”bizim takım,oyuncu yapmış olabilir,ama siz de şunu yaptınız” aptallıklarını bırakalım.
İlk mesajı yazan Necdet arkadaş. İyi ki yazıyı paylaşmaya değer bulmamışsınız. Değerli bulsaydınız Egemen bey ”acaba ben nerede hata yaptım” diyecekti herhalde.
Irkçılığın her türünü gördük arkadaşlar. Savunulacak bir yanı yok. Trabzonsporda da görmüştük zamanında. Mehmet Ali Yılmaz’ın Kevin Campbell’e söylediklerini hatırlayın. Hiç kimse Mehmet Ali Yılmaz’ı savunmadı Trabzonspor camiasında. Haklı görmedi. Fenerbahçelilere tavsiyem haklı ile haksızı ayırmak için vicdanlarını ön plana çıkarmaları.
Aslında fanatiklere takılmamak lazım. Biz de her gün onlarcasını görüyoruz bunların. Gözleri kararmış. Doğruyu yanlışı ayırt edemiyorlar.
Egemen yeğenim,çok güzel yazı olmuş. Ulusal medyada üfürenler okusunda feyz alsın biraz.