Görüyorum ki tüm Trabzonspor taraftarı son oynanan Beşiktaş  karşılaşmasını teknik yönden yerinde saptamalarla yeterince çözümlemişler. Ben başka birkaç konuya değineceğim.

Sahada gerçek bir “FIRTINA” vardı.
Ve BJK’yı resmen dağıttı.

Ancaaaak…

- Gece boyunca izlediğim kimi yorumcular(!), “Trabzonspor’un hakkını yemeyelim ama…” dedikten sonra BJK’nin 4 stoperle ve kötü oynadığı için yenildiği anlamına aufblasbare spiele kaufen gelen sözler edip durdular. Yani, Trabzonspor iyi oynadığı için değil, BJK kötü olduğu için böyle sonuçlanmıştı karşılaşma…Evet, utanmadan böyle zırvaladılar.

- TRT3′te Okan Karacan’ın, bir izleyiciden gelen mesaja verdiği, “Ne yapalım yani?..Trabzonspor şöyle pas yaptı, böyle adam eksiltti, BJK’yı o biçim ezdi vs diye bütün gün Trabzonspor’u mu konuşalım?” anlamıdaki yanıtı ise utanmazlık ötesi bir davranıştı. (5 Mart 2012)

- Tüm zırvallıkların içinde tv8′de Sinan Engin’in “Seyirci kadın değil de erkek olsaydı sonuç çok başka olurdu” biçimindeki sözlerine sadece güldüm.

- Kadın ve çocukların seyircisiz oynama cezası alan maçları doldurmalarına ‘pozitif ayrımcılık/negatif ayrımcılık’ zoraki yaklaşımıyla konuya illaki bilimsel(!) dokundurma ısrarındaki Mehmet Demirkol (NTV Spor) gibi yorumculara, “Mademki -aklınızca- kadından yana duruş sergiliyorsunuz, neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü Türkiye’nin öteki yüzü hakkında kaç satır yazdınız, daha doğrusu, bir satır olsun yazdınız mı?” diye sordum…Tabii ancak içimden sordum/sorabildim.

- Seyircisiz oynama cezası alan karşılaşmaları dolduran kadın ve çocukları aşağılar biçimde yumurtlanan “Bu ne yaa?!..Bu nasıl tezahürat?!” veya “Cıyak cıyak bağırıyorlardı” veya “Maçtan filan anladıkları yoktu” veya “Böyle tezahürat mı olur yahu?..Maça 40 dakika konsantre olamadım” veya “Kadınların tezahüratını görünce sahadaki futboculara acıdım” ve benzeri yorumları(!) yüzüm buruşarak dinledim, daha doğrusu dinlemek zorunda kaldım. (bkz: Cem Dizdar/TRT3, Sinan Engin/tv8 vs)

Son sözüm:
- Erkek egemen dünyanın kültürel altyapıdan yoksun bu tür yorumcularına(!) diyorum ki;
Kadın ve çocukların cıvıl cıvıl duruşlarıyla spor alanlarında bir şenlik, bir kardeşlik havası estirdiği gerçeğinı göremiyorsanız bari susun!..Ve bırakın kadın ve çocuklar bağırsın, bırakın kadın ve çocukların sesleri çıksın.

Çünkü onlar bağırdıkça yaşam anlam kazanır.
Çünkü onların sesleri çıktıkça dünya güzelleşir.

- Yeminli Trabzonspor düşmanlarına ise bir şey demiyorum.
Çünkü adamların suratları nasır bağlamış. Kalemleri kaşarlanmış.
O nedenle ne desen boş!

YAZIYI PAYLAŞ

3 Comments for this entry

  • Serkan Bektaş says:

    Artık İstanbul medyasını takan kim? Eskiden konuşacak, yazacak yerimiz yoktu, gazetelerde hakkımızda çıkacak iki lafı gözlerimiz dört gözle arardı. Artık canları cehenneme. İster sevsinler ister sevmesinler, ister yazsınlar ister yazmasınlar, biz kendi medyamızı yaratıyoruz. Teşekürler Trabzonsport. Teşekkürler Güven Ankara. Yazarlarınızı Sinan Engin’e ve türevlerine bin kez tercih ederim.

  • Umut Paşaoğlu says:

    Doğrularımızı haykırmak için egemen medyaya ihtiyacımız yok! Sesimizi duyurabileceğimiz ve emekten yana duruşumuzu sürdürebileceğimiz bize ait portallar mevcut. Bu portalları yaşatanlara teşekkürler…

  • Güven ANKARA says:

    Serkan Bektaş
    Umut Paşaoğlu

    Ben de sizlere teşekkür ederim.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>