Bu yoğun gündemde dikkatinizi çekti mi bilmem. Birkaç gün evvel gazetelerde bir açıklama yayınlandı.

“Tüm renkler hızla kirlendi masumiyet sarı-laciverte kaldı” başlığıyla yayınlanan açıklama 3 Temmuz’dan bu yana Fenerbahçe cephesinden yapılan her açıklama gibi Fenerbahçe’nin en büyüklüğü, pirüpaklığı; diğerlerinin ise ne denli kirli olduğunu yineliyordu. Diğerlerinin tek dertlerinin Fenerbahçe’nin başarısızlığı olduğunu belirten ve “17′ye 1′iz” “Biz Bize Yeteriz” mastürbasyonlarının benzerlerine devam edilen açıklamada Aziz YILDIRIM’ın bu ülkeye hizmet eden en büyük değerlerden biri olarak, savunmasıyla kendilerine onur kattığı da ifade ediliyordu.

Buraya kadar her şey normaldi. Zira 3 Temmuz sonrasının tipik Fenerbahçeli duruşu maalesef buydu. Peki normal olmayan neydi?

Normal olmayan; içlerindeki bir şekilde akademisyen ünvanı kazanmış serserileri bir kenara koyarsak, bu açıklamayı yapanların Eski ÖDP Genel Başkanı Prof.Dr. Hayri Kozanoğlu, İktisatçı Prof.Dr. Erinç Yeldan gibi “sol”, “sosyalist”, “sosyal demokrat” kimlikleriyle tanınan bazı akademisyenler olmasıydı.

Yaptıkları açıklama ile memlekette “at izinin it izine” ne denli karıştığını bir kez daha kanıtlayan, zaman zaman yazılarını benim de takip ettiğim bu akademisyenlere birkaç kelam etmemek olmaz.

Çok değerli akademisyen efendiler….

Bu açıklamayı yaparken; memleketin kuzeyinde bir yerlerde Trabzon adında 250 Bin nüfuslu bir şehrin varlığını, bu şehrin Trabzonspor adında milyonlarca taraftara sahip bir futbol takımı olduğunu, bu takımın sadece geçen yıl değil, uzun yıllardır Aziz YILDIRIM ve öncellerinin türlü marifetleriyle birçok şampiyonluğunun çalındığını, bu nedenle onlarca taraftarlarının kalbine yenik düşerek, birçoğunun ise bu haksızlıklara dayanamayıp intihar ederek hayatlarını kaybettiğini hiç aklınıza getirdiniz mi?

Sizlerin ne menem bir sosyalistlik anlayışı var ki güçlü olanın yanında saf tutup, güçsüz olanın hakkını yemesine “oh olsun” tezahüratları çekebiliyorsunuz?

Sizler nasıl sosyalistlersiniz ki yanında saf tuttuğunuz zorbayı bir de utanmadan türlü saptırmalarla topluma “mazlum” diye yutturmaya çalışıyorsunuz?

Emeğin, alınterinin hakkını savunmadıktan, zorbanın, hırsızın yanında saf tuttuktan sonra 40 tane kitap yazsanız, en büyük akademisyen olsanız ne olur?

İddia ediyorum;
Sizler kendi devrimlerini tamamlayamamış olanlarsınız!
Sizler devrimci olamazsınız!
Sizler sosyalist olamazsınız
Sizler vicdan sahibi sıradan bir “insan” da olamazsınız.
Sizler Bir Nane Olamazsınız!

Gökhan BAŞAKOĞLU

Söz konusu açıklama ile ilgili medyada çıkan haber için tıklayınız

YAZIYI PAYLAŞ

9 Comments for this entry

  • Murat Hacıoğlu says:

    Eşitlik idealindeki sosyalist bir partiye genel başkan olabilmiş bir adamların bu açıklamalayı yapabilmesi, memleketteki sosyalizm anlayışının ne denli sorunlu olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor…

  • kunta kinte says:

    Mesele sol söylemlerle solcu görünmekte değil mesele adam olup adamlığın gerektiği şekilde yaşamakta..

  • hakan says:

    Yazının sonundaki sloganımsı sözlerlerin nasıl ağır olduğunun farkında mısınız?Hayatın her anı,tadı,kokusu,şuyu buyu yani her şeyi olan devrimciliğin kıstasını bir Fenerbahçe savunusunuylamı kolayca ezip geçebiliyor musunuz.Ne zamandan beri sosyalistliğin ölçütü Trabzonsporlu olmak oldu.Ben de Trabzonsporluyum lakin abartmayın a dostlar,yazıktır günahtır kıymayın bu kadar kolayca insanlara

  • Gökhan Başakoğlu says:

    Hakan Bey Yazının neresinde “sosyalistliğin ölçütünün Trabzonsporu tutmak” olduğunu söylemişiz? Trabzonsporlu olmadığınızı burdan hepimiz anlayabiliyoruz :) Hatta muhtemelen yazıda sözedilen kişilerden birisiniz. Ama tabii bunu kanıtlama şansımız yok o yüzden özetle size yeniden şunu diyebilirim: Evet hırsızın, zorbanın yanında saf tutan, emeği çalınan hakkında ise tek kelime etmeyen kişi bırakın “sosyalist” olmayı hiçbir “nane” olamaz.

  • Ahmet M Zehiroğlu says:

    kendini “SOSYALİST, SOL” etiketleri ile taçlandırıp, öte yandan büyük burjuvazinin ve devletin kulüplerini desteklemek ; daha da ötesine geçerek organzie ahlaksızlıklarını da savunmak, aklamaya çalışmak, muhtemelen yegane örnekleri yeryüzünde sadece bu topraklarda görülebilecek bir çelişkidir.

    kendi bireysel devrimlerini tamamlamadan, ülke adına devrimciliğe soyunan bu zırtaboz mültecilerin, “SOL” kimliğine ve SOL siyasetin köşebaşlarına ipotek koymuş olmalarıdır, bugünkü siyasi sefaletimizin sebebi.. 12 eylüller, 12 martlar da hep bu MÜLTECİ çakma solcuların eseridir.

    “MÜLTECİ” solcuların en azından bir kısmını, gerçek “VİCDANİ” solcuların içinden ayıklamamızı sağlayabilecek bir turnusol kağıdı olmuştur şike süresi. en azından bu yönüyle hayırlıdır.

  • Gökhan Zengin says:

    Hakan Bey,
    Trabzonlu olmak sosyalist olmanın ölçütü olamayacağı gibi Fenerbahçeyi tutmak (bir cocukluk alışkanlığı olarak tanımlarsak tabi takım taraftarlığını) da teorik zalimden yana olmak değildir. Fakat siz son 3 temmuzdan buyana gelişen olayları bir özeleştiri mekanizmasından kopartarak Aziz Yıldırım gibi bir Nato mütahitinin avukatlığına bürünmektesiniz. Gelişen hukuki sürecin saçmalığı konuşuluyor tartışılıyor… Fakat bu tartışmaların çoğu “Aziz Yıldırım” ve onun temsil ettiği futbol anlayışının savunusu haline geldi. Sarı lacivert flamalara CHE figurleri yerleştiren sözde “Solcu” taraftar grubunuza ek olarak sosyalist kimliği ile bilinen siz akademisyenlerin bu koroya çanak tutması, sizleri, bizim için hoş kokulu bir baharat olan “nane” katagorisine bile sokmamamıza neden oluyor. 3 Temmuzdan bu yana sosyalist kimliği ile bilinen hiç bir Fenerbahçeli kulüplerini tüm dünyaca şikeci durumuna sokan bu sürece dair eleştiri geliştirme ve alternatif olma yolunu tercih etmedi. (bu durum Klasik bir FB fenomeni haline geldi) Bu tercihi yapmamak sizi zalimden, hükmedenden, adaletsiz olandan taraf yapar… Ama sizi bir nane bile yapmaz…

  • Pharos_zinos says:

    http://www.solacik.org/ bu sayfaya bir bakın. solculuktan,sosyalizmden ne anlıyor fenerbahCHE liler,görün.
    beyefendiler 1 nisan TS-FB maçında açılan pankartın IRKÇLIK olduğuna dair feveran ediyor. Emre Belözoğlu ZOKORA’ya yaptığı IRKÇI hakaret için 3 gündür henüz kelam edilmemiş.

    Kadıköy’de gelişen hiç bir faşist saldırıyı FENERBAHÇE’ye izafe edemiyoruz ama beyefendiler TRABZON’da gelişen tüm faşist-ırkçı-şoven saldırıları TRABZON’a ve TRABZONSPOR’a izafe edebiliyorlar.
    Facebook solacik ankara sayfasında adamlar” zokora’nın menageri açıklama yaptı Ts yönetimi Zokora’yı zorlamış” diye alçakça iftira atıyorlar.

    Fenerbahçeli “solcular” Trabzonsporlu sosyaliste değil fenerbahçeli bir faşiste kendislerini daha yakın hissediyordur, bundan %100 eminim.Yoksa Koskoca sosyalist profesörlerin ” Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının sergilediği sağlam duruş, öfkemizi umuda dönüştürdü” gibi bir ifade olamaz.
    Bu adamlar önce Fenerbahçeli sonra sosyalisttirler,Hatta 2.sinden o kadar emin değilim.

    Fenerbahçeli olmak bir hastalıktır. her hastalık gibi bu hastalığın virüsü de pençesine alacağı insanlarda bazı özellikler arar yani herkese bulaşmaz bu hastalık.

    Bu hastalığa yakalanmak için insan bünyesinin Çirkef, güce tapan,vicdansız ,ahlaksız,adaletsiz olması gerekir.Fenerbahçelilik virusu ancak böyle bünyelerde hayat bulabilir.

    Şimdi diyeceksiniz ki bu beyan çok mu enternasyonal çok mu sınıfsal, çok mu bilimsel bir bakış açısı? Elbette değil.Ama solcusundan sağcısına, ırkçısından dindadırına,kemalistinden ulusalcısına herkes “Şike yapmadık ,tapeler yalan” diyorsa ” biz temiziz” diyorsa fenerbahçeliliği izah için bilimsel bir yol bulamayız.

    Gökhan BAŞAKOĞLU yine hafif söylemiş ve ” sizden bir nane olmaz” demiş.Ben yazsaydım daha güzel bir şey söylerdim ama o da bize yakışmaz.

  • Seli Mansur says:

    Sözümona “solcu” Fenerlilerin derdi Her normal sosyalist gibi memleketin her tarafının ve doğal olarak Trabzonun da ırkçı faşsit fikirlerden arınması filan değil… Emin olun Trabzon halkının hepsi en kızıl devrimci olsa onlar buna sevilmez, üzülürler. Zira onların derdi başkadır… Onlar Tüm Trabzon Faşist olsun da biz de onlara rahatça sövebilelim derdindeler….

  • Cakelishi says:

    seli mansur, tam da kafamin icindekileri yaziya dokmussunuz.. bin kez katiliyorum.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>